Cumartesi, Mart 27, 2010

DÜNYANIN BİR NUMARASI KİMDİR?

DÜNYANIN BİR NUMARASI KİMDİR?



AMERİKANIN BİR NUMARALI ADAMI KİMDİR?

Değerli dost ve silah arkadaşlarım, 06-07-Şubat 2010 tarihinde ülkemize ABD savunma bakanı Robert Gates geldi..Bir numaralı adam gelince ( nereden çıktı şimdi bir numaralı adam diyeceksiniz biliyorum, anlatacağım) yer yerinden oynaması gerekirken, iletişimin patronları ( Medya) bir yerlerden aldığı emir gereği adeta sessizliğe bürünerek önemli bir misafiri gözlerden kaçırmayı başardılar..

Ama aynı medya , Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca ceza evinden çıkarken akıllara zarar şaşaalı töreni insanların gözünün içine bakarak yönetmeyi de ihmal etmediler..

Yahu bu kadar mı , yoldan çıkmış sözde aydın basın kalemşörleri , medya patronları gerçekleri Türk insanının gözünden kaçırmak adına stratejik hata yapabilir ..

Yine yahu kimdir bu Mehmet Ali Ağca kardeşim?

1979 yılında birlik, beraberlik ve barış düşüncesinin mimarı ve aynı zamanda Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Abdi İpekçi’yi , gazeteden Nişantaşı'ndaki evine giderken hunharca katleden ve İdama mahkum edilen bir cani…

Bu nedenledir ki, idamdan döndürülen bu caniye görkemli törenin yapılmasına önderlik edenleri buradan lanetliyorum..

Caninin ceza evinden çıkarılışının üzerinden 15 gün geçmeden Küresel Devin bir numaralı adamı Robert Gates ise ülkemize usulca giriyor ve Türk askerinin eskiden olduğu gibi NATO’ un kuruluş felsefesine uygun potansiyel bir güç olarak kullanılabilmesinin yollarını arıyordu…

Malumunuz , Türk Silahlı Kuvvetlerimiz , uzun zamandır dış güçlerin yoğun baskılarına maruz kalmaktadır..Bir de buna ülkeyi yönetenlerin desteği ile Askerimizin itibar kaybına seyirci kalışları da eklenince , düşmanın hedeflediği ‘kaos ortamında bir Türkiye’ gerçeği ile karşı karşıya kalınmıştır..

Şimdi , öncelikle Türkiye’yi dimdik ayakta tutan askerimizi yıpratma görevinin kime ait olduğunu belirlemeliyiz..

AKP İktidarı , Türk Silahlı Kuvvetlerimizi tek başına yıpratacak kapasitede değildir..Bu böyle biline…

Bulunduğumuz coğrafya emperyalistlerin ana hedefi ( hedef analizi yapmaya gerek var mıdır?) olunca işin şekli değişiyor ve artık Tek kutuplu dünyanın Jandarması ( bir numara) bu görevi yapmak üzere devrededir..

Türk insanının artık bu gerçeği görmesini diliyorum..

ABD savunma bakanının , 1991 den bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde açtığı derin yaralara ilaç olmak üzere Türkiye’ye geldiğini de kabul etmeliyiz..Bu nedenledir ki azimle ayakta durmayı başaran ve daha da önemlisi halkın hala güvenini muhafaza eden kurumumuzun Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşme yapıyor..

Son bir hafta içinde görev başındaki yüksek rütbedeki muvazzaf General ve Amiraller üzerinde yoğunlaşan baskılara dikkat edilirse Amerikan ve Türk askerlerinin anlaşamadıkları ortadadır, diyerek burada bir nokta koyalım..



Şimdi de başımıza geçirilen çuvalın ve örülen çorapların tek mimarı olan Amerika Birleşik Devletlerinin “bir numarasını” tanımaya çalışalım..

Gayemiz görüşmenin içeriğinden ziyade ‘bir numaranın’ neden gözlerden kaçırıldığını belirterek önümüzü aydınlatmaktır..Zira insanımız medyanın hedef saptıran yalan yanlış haberleriyle adeta ablukaya alınmaktadır.

Askerlikte , Stratejide yapılan hatalar , taktik başarılarla düzeltilemez diye çok önemli bir kural vardır..

Basın yayın kurumlarımız insanımızın beynini yalan , yanlış haber ve gösterimlerle doldurarak stratejik hatalara bilerek yeşil ışık yakmaktadırlar. Bilinçli yaptıkları stratejik hataları , hedef saptıran geçici taktik başarılarla süsleyerek kendi vatanına ve insanına ihanet ettiklerini sakın unutmasınlar..

*****

Tekrar bir numaraya dönecek olusak,

Amerika’da ‘Ulusal Güvenlik’ kurulu son derece etkin bir kurumdur..Bu kurumun lafı edildiğinde yer yerinden oynar..Aynı zamanda güvenliği sağlayan ve denetleyen bu kuruluşun adı ‘National Security Agency’ yani, Ulusal Güvenlik Teşkilatı’dır ve NSA olarak anılır.



Şimdi de Asker ağırlıklı NSA Yöneticilerine bir göz atalım..

Başkanı: Asker-Tuğgeneral Keith B. Alexander

Başkan Yardımcısı: Asker-Tuğgeneral Noel T. Jones

Başkan Yardımcısı: John C. Inglis. NSA’daki en yüksek sivil bürokrat.

Dikkatle bakıldığında Amerika’nın savunmasında tek yetkili kurum vardır ve o da
A S K E R L E R D İ R…



Bundan birkaç sene öncesine kadar Türkiye’de de askerin etkinliği aynı değil miydi? N e oldu da askerimiz, ülkemizi yönetenlerce ‘düşman kuvvetler’ ilan edildi, a c a b a! …



Yine son derece tehlikeli gelişim olarak gördüğüm bir hususu burada belirtmeden geçemeyeceğim..



Dünyanın en güçlü ordularının başında gelen askerimizin üzerinde oynanan oyunlar gerçi bilinenin tekrarıdır.



Gelişen tehlike ise, emniyet örgütümüzün; askerin görevlerini üslenecek tarzda her geçen gün ağır silahlarla donatıldığıdır..

Yine iktidar tarfından Düşman gözüyle bakılan medarı iftiharımız Askerimizin karşısına , polis teşkilatının 100.000 olan nüfusunun 170.000 ne çıkarıldığıdır.



Yine bir numaraya dönecek olursak,



ABD Başkanı J. F. Kennedy’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürütmüş, daha sonra bu konuda iki kitap yazmış olan başsavcı Jim Garrison bakınız! Amerikanın, ulusal güvenliğe bakış açısını nasıl dile getiriyor.



“Korkunç ama yalın gerçek şudur ki, ABD’de gerçek hükümet, Pentagon ve CIA bileşimidir. Senato ve Meclis’ten oluşan Kongre ise, sıradan bir tartışma derneğine indirgenmiştir.”



Ama ne acıdır ki, son zamanlarda ülkemizde askere bakış , Amerikanın Jandarmasında olduğu gibi işlemiyor....



İçi askerden arındırılan!? “Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararların tavsiye niteliğinde olduğu gibi! F.M.)



ABD Savunma Bakanlığı karargâhının bulunduğu yerin adı, Pentagon’dur.

Pentagon demek, ABD ordusu demektir.

Pentagon demek, ABD generalleri demektir.



Gücünüz yetiyorsa ABD rejimini tenkit edin , askerine düşman gözüyle bakın veya bizde olduğu gibi Amerikan bayrağını aşağıya indirin ve yırtın..

Sonucunu söylemeye dilim varmıyor..



Amerikalı aydınların büyük bir kesimi, erkekse Pentagon’un ve Beyaz Saray’ın en sadık yandaşları olmasın!

Amerika bir ülkeye karşı savaş açacaksa, ya da yabancı bir ülkeye asker gönderecekse, bunun kararını Amerikan hükümeti değil, Pentagon veriyor..



Pentagon, işine gelmediğinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurul karalarını ve Güvenlik Konseyi kararlarını da tanımaz. Tıpkı Irak’a , Afganistan’a girdiğinde yaptığı gibi…Dünyaya hakim olmanın nimetlerinden istifade etmek emperyalistlerin tek düşüncesidir..
Saygılarımla..
Fevzi MORAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder