Pazar, Aralık 30, 2012



YENİ BİR YIL  YAKLAŞIRKEN  CANIM TÜRKİYEM!!.  F.MORAY                
Sevgili dostlarım ve kahraman silah arkadaşlarım, maalesef  olumlu gelişmelere hasret bir yılı daha geride bıraktık. Her geçen gün  ümitlerimiz biraz daha kırıldı.  Despotik uygulamalar ve  halkın geçim derdi  toplumda ruhsal rahatsızlıkları  hat safhaya çıkardı.
Kısacası sıkıntıların  ve acıların yüreklere kazındığı , ümitlerin ve   hayallerin yok edildiği   bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yalancı sanıkların! İtirafları ciddiye  alınarak palas pandıras içeri atılan akil insanlar; mali ayarı yapılmış yazar kasaların akıl almaz taraflı yayınlarıyla  içeride tutulmaya devam edildi.. Dışarıda başsız bırakılan toplumun  üzerinde korku imparatorluğu kurularak  eli ve ayakları kırıldı.. Yani Akil başlar içeriye tıkılırken , eli ve ayağı kırılan toplum dışarıda   mücadele  edemez hale  getirildi…
Psikolojik harp/ Asimetrik savaş rüzgarları estirilerek  ülke insanı yıldırıldı , paçavraya  çevrildi. Büyük Orta Doğu projesiyle ( BOP)  yetinmeyen  sömürüyü ilke edinmiş AB-D  ülkeleri,  eli kanlı PKK’lı  canilerle! İşbirliği yaparak Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesini (GOKAP)  yürürlüğe soktular.  Bunun devamında ise ; yine o iç ve dış mihraklar , zamanında atalarımızın  büyük  kurtuluş savaşı sonunda   toprağa gömdüğü   Sevr’i tekrar  ne yapıp edip  horlattılar..
 “Ne kadar tehlikeli olursan o kadar hayatın kısalır, ne kadar çok şey bilir ve bildiklerini ifşa edersen o kadar ölüme yaklaşırsın” ilkeleri gündemde tutuldu.. Bu sayede malum güçler!!! İktidar ve Muhalefeti kontrol altına alarak ,  ülke çıkarına icraat ve muhalefet yapamaz hale getirdi..
                                                           ***
Demokrasinin  güvencesi olan  Adalet kurumuna  gelince ;  parmaklarım klavyeye  gitmiyor inanın.  Adaleti sembolize eden   terazinin  tecellisi  can acıtıcıydı. Bir kefesinde  Güçlü olan!  Daha bir güçlü  kılınırken   ,diğer kefesinde  sözüne  itibar edilmeyen ve etkili olamayan   güçsüzler ordusu yaratıldı.  Gerçekleri dile getirenler hapishane köşelerinde olmadık zulme maruz bırakıldı. Hasta olanlar ölüme terkedildi.
**Yasalar adalet  kavramı  ve  insani duygular  hiçe sayılarak  uygulandı.**
Daha ne söyleyeyim sevgili dostlarım.. Masum insanlara  bu yaşatılanlar zulüm değil de nedir sorarım sizlere…

                                                              ***
Malumun tekrarı olan  Emniyet örgütümüz;  iktidarın saflarında tarihinde rastlamayacak şekilde TSK ‘ya alternatif  bir güç haline getirildi..
                                                                           ***
Medar-ı iftiharımız olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz   hakkında  sizlerle  geçen yıl paylaştığım düşüncelerimi  bu yıl da dile getirmeyi çok isterdim.  Ancak inanın bana  yazmaya gücüm yok.. Olumsuz gelişmelerden ötürü  içim yanıyor demekle yetiniyorum..
 Sonuç olarak ; Bir ülkenin Emniyeti, Adaleti, Silahlı Kuvvetleri ve  İlim İrfan yuvaları ; AB-D’ye  ve    mevcut iktidara destek verir hale gelmişse , o  ülkelerin demokratik, Laik ve sosyal hukuk devleti olması  ve  kalkınması   mümkün müdür?
Önümüzdeki yıllar İnşallah! Umutlarımızın, hayallerimizin  gerçekleşeceği yıllar olur.
Allah’tan umut kesilmez diyerek  yeni yılınızı  en samimi duygularımla kutluyorum.  
Sevgiyle ve esen kalınız..30  Aralık 2012 İZMİR….
 Fevzi MORAY

Pazartesi, Aralık 17, 2012


KAYBETTİĞİMİZ  İNSANLAR  VE  TOPRAKLAR…F.MORAY
Sevgili dost ve silah arkadaşlarım, uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar. Kısa zaman önce   adresime düşen ve önemsediğim bir iletiyi  bu gün sizlerle paylaşmak istedim. Aracı olan  Selman Gök adlı bir vatandaşımız…
                                             ***
Alıntı beni  1970’lerde  yaşadıklarıma aldı götürdü. İletide konu edilen  Karadenizliler  ile şu sıralar maalesef kaybetmekte olduğumuz  doğulu ve güney doğulu  kahraman yiğitlerimize girmeden önce  başımdan geçen çok duygulandığım ve  gururlandığım  bir  kaç yaşanmışlığı kısaca sizlerle  paylaşmak  isterim.

Anılarımın  sizleri sıkmayacağını ve sonuna kadar okuyacağınızı umuyorum..

Açıklamaya çalıştıklarımı  silah arkadaşlarımın   gönülden onaylayacağını biliyorum, ancak  derdim gerçek bilgiye  hasret  olan  sevgili dostlarımı aydınlatmaktır.

                                                         ***
Bir tarafta günümüzde masa başında dönen entrikalarla kaybetme noktasına geldiğimiz bir Kıbrıs var , diğer tarafta ise  1974’de  gerçekleştirdiğimiz, dünyaya örnek olan ve  tarihimizin sayfalarını onurlandıran muhteşem Kıbrıs Barış harekatı…

Şimdi anıma geçebilirim..

1974 yılında Kıbrıs harekatının  başlamasıyla birlikte SEFERBERLİK ilan edilmiş ,
o sıralar ben  Davut paşada  konuşlu 29 Mekanize Piyade Tümen’inde   bölük  komutanı idim...

Cengaver komuta kademesinin nezdinde yavru Vatan Kıbrıs’a çıkarma yapan askerlerimiz kısa süreli yaşadıkları heyecanı, başarılı ve dünyaca örnek alınacak Barış Harekatına dönüştürürken, bizler ise Ana vatanımızın kutsal Trakya topraklarında 2,5 ay süreyle  uyumadan   beklemiştik.

Oysa ,Türk oğlu Türk'ün hiç haz etmediği bir Muharebe şekliydi b e k l e m e k..

Yunanistan’ın  aşağıda açıklanan art niyetini  boşa çıkarmak için  Trakya'mızın kutsal topraklarında görevimizin başındaydık..

Bunu neden mi anlatıyorum?. Yukarıda belirttiğim gibi SEFERBERLİK  ilan edilmiş  ve ülkemizin her yöresinden – doğulusu/ batılısı/ kuzeylisi/ güneylisi- yiğit insanlarımız ellerinde Türk bayrakları  olduğu halde  sivil  olarak  sefer görev yerleri olan Trakya  hududuna  akın etmişlerdi. Vatanını seven ve  uğruna gözünü kırpmadan  canını teslim etmeye hazır  cengaverlere  inanın   lojistik destek verme gücümüz  kalmamıştı.. Demek istemem o ki,  kahramanlarımızı siperlerde silahsız ve teçhizatsız  bulundurmak  durumunda kalmıştık.

Bu arada Türk’ün vatan sevgisini ve yiğitliğini  ispatlamak açısından insana gurur veren tarihi bir olguyu  da yeri gelmişken  açıklayayım:
Seferberlik ilanıyla gelip silahsız ve teçhizatsız Trakya sınır boyunu beklemeye dayanamayan bazı kahraman Mehmetçikler, habersiz ana vatan topraklarından yavru vatan Kıbrıs’ta  savaşmaya gitmişlerdi. İŞTE TÜRK BUDUR…

Bizler  ise her an tetikte b e k l e r k e n,  Yunanlı askerlerin,  komutanları tarafından zincirlerle bağlandıkları siperlerden nasıl geriye kaçtıklarını görüyor, hadlerini bildirmenin hesaplarını yapıyorduk .
Şimdide  sıra Yunanistan’ın art niyetini ve  neden Trakya topraklarına  gittiğimizi açıklamama geldi. Kıbrıs Barış Harekatını 1963’de değil de 1974 yılında gerçekleştirmemizin  önemli bir  sebebi vardı. Zira bizler   o tarihte topyekun bir harekata  hazırdık.  Yunanistan  ise  1967’den 1974’de kadar Cunta- albaylar- yönetimindeydi.  Doğal olarak Milli Güç Unsurları ( MGU) da  oldukça  zayıflamıştı. Türk  ulusu ise ,  güçlü  olduğunda Yunanistan'ın  Milli Hedef ve Menfaatlerine ulaşmak için  neler yapacağını çok iyi biliyordu. Zira  bu ülkenin en büyük hedefi  Megali İdea idi. Kelime anlamı "Büyük İdeal, büyük fikir demektir” Kısacası ; büyük Yunanistan'ı  kurmayı hayal etmektedir.

Şimdi de  affınıza sığınarak başka bir tarihi gerçeği açıklamalıyım..." Barış döneminde savaş hazırlığı yapamayan bir  ulusun savaşı kaybetmesi kaçınılmazdır." Bu olmazsa olmaz savaş kuralıdır.. Darbe yapmış  bir ulusun , diğer bir anlatımla  asli görevlerinden   uzaklaştırılmış  bir silahlı gücün , ülkesini  dış güçlere karşı koruması imkansız hale gelir. Buda  Yunanistan’ın en önemli gücünü  kaybetmesi  demektir.

Yunanistan’ın nasıl ki  idealleri varsa , Türk Ulusunun da Milli Hedef ve Menfaatleri , diğer bir tabirle Kırmızı Çizgileri olacaktır. Bundan  tabii ne olabilir ki. Malumu veçhile  Batının şımarık çocuğu çevirdiği dolaplarda dünya birincisidir. Bir karış toprak vermemeye yeminli  Türk ulusu ise,    gözü pek ve  kahraman evlatları ile ayrılmaz bir bütünlük içerisinde  Trakya’yı  çok güçlü tutmaya kararlıdır.

 Malumunuz o  tarihlerde  harp silah , araç ve gereçleri teknolojik gelişimden yoksundu. Savaş uçaklarının   havadan ikmal yapma yetisi de bulunmuyordu. Bu nedenledir ki, uçaklarını  Yunanistan’dan kaldırıp Kıbrıs semalarında harekat icra etmesi mümkün olmamıştır..

Bu zafiyetini ortadan kaldırmak maksadıyla  ne yapacaktır? Tabii ki, Trakya'nın her hangi bir bölgesinden bir karış toprak ele geçirip, dünya desteğini  de yanına alarak , tarih boyunca yaptığı gibi,  savaşı masa başında kazanmayı hedeflemektedir.

Yurt savunması söz konusu olduğunda  vefakar Türk insanı ; dünyanın  hayretler içinde kaldığı birlik ve beraberlik örneğini tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi  burada da veriyordu.  “Söz konusu vatan ise  gerisi teferruattır” ilkesini bir kez daha yaşatarak   düşmana korku, dosta ise  güven,  coşku  ve  gurur  veriyordu Türk askerimiz.

Yeri gelmişken Balyoz davasından tutuklu olan Değerli komutan   E. Orgeneral Ergin Saygun'un  " Türk Ordusuna Balyoz" adlı kitabında dile getirdiği yaşanmış bir anekdotu sizlerle paylaşmam gerekiyor.


Görev yaptığım Doğu Anadolu illerinden birinde tanıştığım Tahir  amca isimli köylü vatandaşımız bölünüp  birbirimize düşman oluşumuzu bakın nasıl dile getiriyor.. E.SAYGUN  


"-1974 yılında Kıbrıs harbi çıktığında ,elimizde Türk bayrakları traktörlere dolduk, Kaymakamlığa gittik. Hacca gitmek için yatırdığımız paraları Türk Silahlı Kuvvetlerine bağışladık ve Hacca gitmekten vazgeçtik. Yaşı tutan herkes askere yazılmak üzere dilekçe verdi.


-1993 yılında ise yine traktörlere dolduk, bu sefer elimizde Kalaşnikoflar ve PKK bayrakları Kaymakamlığı basmak için gittik; asker geldi, ateş açtı, bizde ateş açtık, iki taraftan da ölen ve yaralanan oldu.. Aradan geçen 19 yılda bize ne oldu? Neden bu hale geldik"

                                               
Sevgili dost ve kahraman silah arkadaşlarım, üzülerek belirtmeliyim ki, şimdilerde  iç ve dış düşmanlarımız el birliğiyle Türk insanını yozlaştırmış ve birbirini öldürmekten çekinmeyen azılı birer  caniye  dönüştürmüştür. Bu minvalde Büyük Orta Doğu (BOP) projesiyle birlikte  kaybettiğimiz  yiğitlerden sonra  o kutsal  vatan topraklarına  gidip nefeslenmemiz bile tehlikeye girmiştir ne yazık ki!!!!!!
En içten sevgi ve saygılarımla..
Fevzi Moray                            

Şimdi sıra esas konuyu siz değerli dostlarla paylaşmaya geldi.
Dikkatle ve altını çizerek okumanızı öneririm..


KARADENİZ YİĞİDİNİN   AĞIZINDAN ÇIKANLARLA SİZLERİ BAŞBAŞA BIRAKIYORUM.. YORUM SİZLERİNDİR.
Ben Karadenizliyim!
HİÇ BENZEMİYORUZ ASLINDA HEMDE HİÇ !
Lazca konuşma merakım hiç olmadı. 

Ana dilde Lazca isteğim olmadığı gibi.

Karadeniz diye adlandırılan topraklarda hep gurbeti yaşadım.

Bazen inşaatçı oldum, bazen hamal.

Bazen yurt dışına göç eden emekçi.

Bazen milletvekili, bazen mühendis.

Bazen kanun kaçağı, bazen asker, bazen ise polis olarak yaşadım yaşanılmaz memleketi.

Patika yollarla doludur yaşadığım yer. keçi yolu diye tabir edilen yolları hiç keleş ile dolaşmadım.

Pusu atmadım askere, polise.

Senin gibi açlığı iyi bilirim. Beraber yüklendik ülkenin en ağır yükünü.

Emekçileri oynadık nesiller boyu.

Sen susuzluktan yakınırken ben sellerin sürüklediği molozlar arasında kaybettiklerimin cesetlerini aradım.

Senin adın sınır kaçakçılığınla anılırken, ben yasa dışı silah kaçakçısı olarak tanındım.

Silah ürettim evimin ahırında, namlu taktım oyuncak silahlara.

Sen Irak, Suriye topraklarında gezinirken bende Gürcistan topraklarına uzanmışım ara sıra.

Bazıları bizi çok özdeş kabul eder.

Lazlar Kürt'ün deniz görmüşüdür der bilirsin.

Benziyor muyuz gerçekten?

Hem de çok, hem de hiç!

Benziyoruz; sen karnı burnunda anne adaylarını kızak ile hastanelere taşırken ben sırtımda taşıyorum. 

Benzemez miyiz? 

Ülkenin en ağır işlerini beraber sırtlandık. 

Sen beton dökerken ben duvarcılık yapıyordum. Sen duvar örerken ben demir döşüyordum.

Sen park simsarlığı yaparken ben gazinoları haraca bağlıyordum.
Benzemez miyiz? 

Senin çocukların ile benim çocuklarımın kaderi de aynı, aynı hastalıklardan kırılırlar, aynı hastalıklardan Sakat kalırlar, aynı eğitimsizlikten mağdur olurlar.

Benzemez miyiz hiç?

Sana ulaşma konusunda devletin nasıl geç kaldığını iddia ediyorsan benimde farkım yok bilesin.

Devleti hep Jandarma diye bilir yörem insanı.

Sizdeki gibi.

Benzemez miyiz?

Aynı gelenek yüzünden silahına sarılıp binleri öldürdük namus anlayışı gereği.

Silaha merakımız, silahı yaşamın parçası görme anlayışımız hep aynı.

Benzemez miyiz?

Çok benziyoruz çok.

Kürtler, Lazların deniz görmemişidir!

Ne kadar doğru değil mi?

Hiç benzemiyoruz aslında.

Hem de hiç!




Ana dil hiç sorun olmadı benim için, bahane de olmadı .
Kültürel haklar gerekçesi ile hiç cana kıymadım ben.
Hiç pusu atıp mayın döşemedim körpe delikanlılara, yiğitlere. vatan için görev yapanlara.
Hiç işyeri yakmadım.

Hiç kepenk kapatmadım insanların yüzüne.
Hiç yollara düşüp caniliği, canileri savunmadım.
Hiç Mehmetçik ile puştu bir tutmadım, yakıştıramadım vicdanıma.
Hiç benzemiyoruz hiç!

Çanakkale'de bende öldüm.
Yetmedi Pontus çeteleri ile mücadelede öldüm.
Ruslara karşı öldüm.
Yetmedi Kore de öldüm, Kıbrıs’ta öldüm.
Bunu iğrenç ayrılıkçılık anlayışına kılıf uydurmak için malzeme konusu yapmadım.

Nereden bilebilirim ki Çanakkale'de ölen atalarımın şimdilerde yapmaya çalışacağım ayrılıkçılığa anlayış gösterebileceklerini ki!
Zafere ulaşmak için her yol mubah demedim, diyemedim.
Çocuklarımı sokaklarda taş atsınlar, barikat kursunlar diye yollamadım.
Bayrakları çiğnesinler, Milli Marşı söylemesinler diye öğütlemedim.
Lazlığımı Türklüğümün önünde görmedim hiç bir zaman.
Ben dağa çıkmadım
.
Ülke ülke dolaşıp vahvahlarımı anlatmadım.
Bir oğlumu dağa bir oğlumu üniversiteye birini askere yollamadım.
Devlete vergiden kaçıp eşkiyaya haraç vermedim. Ekmeğine yağ sürmedim.
Gece dağda gündüz kurumda olmadım. hastaneleri basmadım, okulları yakmadım, şantiyeleri havaya uçurmadım.

''ÇÜNKÜ BEN YEDİĞİM EKMEĞE HİÇ İHANET ETMEDİM..BİZİM İÇİN TEK BAYRAK, TEK DİL,TEK VATAN ..BİZ KARADENİZ ÇOCUĞUYUZ.
Selman Gök aracılığıyla….


Pazartesi, Ekim 08, 2012

Ey Gafiller Ülkemizi Bölüp Bitiremeyeceksiniz!


HEY GAFİLLER, ÜLKEMİZİ BÖLÜP, HÜKMEDEMEYECEK SİNİZ!
Sevgili dostlarım  ve kahraman silah arkadaşlarım , yaz sıcağında sizlerle paylaştığım  son yazım  gözden kaçtı sanırım. O nedenle okulların açılmasını  bekleyip  biraz da üzerinde oynamalar yaptığım  yazımı  siz değerli insanlara  tekrar sunmayı görev addediyorum..
Uzun bir süredir sıkça yazmadığım malumunuzdur. Sağlığımı dikkate almazsak tek neden  ‘ Sözün bittiği yerdeyiz’ diyebilirim.  
Ayrıca içinde bulunduğumuz  bu devir  insanımızı  , korkandan korkar  hale getirmiştir. Kime güveneceğimizi şaşırdık inanınız.
Bana göre,  aydın  ve vatansever olmak ;  doğru bildiğini yazmak ve korkusuzca mücadele vermektir. .Hal böyle olunca   sağlık sorunları yaşayan bir kardeşiniz  olarak seyrekte olsa siz dostlarımla önemli gördüğüm hususları paylaşmaya devam edeceğim.                                                     ***

Dostlarım, nasılsınız demeye çekiniyorum. Zira  ümidinizi her geçen gün yitirdiğinizi ve bu nedenle de iyi  olmadığınızı biliyorum. Önce  yine kusura bakmazsanız sizleri biraz daha düşündürecek,  belki de içinizi burkacak  çarpıcı bir reçeteyle buluşturmam  gerekiyor.
Sözcü gazetesinin  30 temmuz 2012 tarihinde tokmak sütununda  çıkan  aşağıdaki  dehşet verici mesajı   30 ağustos 2012 yılında kutladığımız   Zafer Bayramının 90’nıncı yıl dönümünde  bir paylaşım sitesinde  buldum. Amerika’nın ,  ‘ülkeleri sömürme ve  bitirme   ilkesi’ olarak da bilinen bu  tüyler ürperten  ibareyi  sizlerle paylaşmanın  huzurunu  yaşıyorum. Her daim  müttefikimiz olduğunu söyleyen  Amerika’nın  zayıf  anımızda devreye sokacağı  - şu anda güçlümüyüz acaba!?-  ve asla değişmeyecek   olan Milli Hedef  ve Menfaatlerini  bundan daha güzel ne anlatabilir ki…
"Amerika Olarak Biz Neden Güçlüyüz Biliyormusunuz? Bizler Aramızdaki Vatan Hainlerini Öldürürüz.Diğer Ülkelerdeki Vatan Hainlerini İse Kahramana dönüştürüp O Ülkelerin Üst Yönetim Kurumlarının başına getiririz"

 Henry Kisssinger,Yahudi kökenli ABD eski dış işleri bakanı:

Peki emperyalistlerin babası kimdir hiç düşündünüz mü?  İngiltere’dir dediğinizi duyar gibiyim. Emperyalistlerce hedefe ulaşmanın en önemli yolu  Din’in yozlaştırılıp  gizemli hale büründürülmesidir.
 Hal böyle olunca  en gerçek  bilgileri  değerli ilim adamı, vatansever insan  Yaşar Nuri Öztürk’ten öğrenmek  farz olmuştur.
Sayın Y.N.Öztürk’ün son kaleme aldığı ‘Kur’an penceresinden Kurtuluş Savaşına Bir Bakış’ adlı kitabı şahaser ötesi niteliktedir. Lütfen altını çizerek okuyunuz.  Kitabı özümsediğinizde tarih boyu emperyalistlerin milli hedef ve menfaatlerine ulaşmada   hiçbir değişikliğin olmadığına şahit olacaksınız..Şimdi kitaptan, emperyalistlerin değişmez temel inanç ve düşüncesinin  1920’lerde ki ifadesini  sizlerle paylaşmalıyım..
“ Amacımız bölmek ve hükmetmek olmalıdır. Bizler gerçek ideali dinmiş gibi davranacak bir gurubu – siz onları anladınız- idareci olarak taktim etmeye çalışacağız”
İngiltere Baş tercümanı-İngiliz işgal kuvvetlerinin baş casusu 

Anılan kitabın  içinde haklı yerini alan Ünlü Türk düşünürü Ziya Gökalp , dini öğrenmenin  kurallarını bakın   nasıl dile getirmiştir..
“Bir ülkeki camiinde Türkçe kur’an okunur,Köylü anlar manasını  namazdaki duanın , Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur’an okunur, Büyük küçük bilir herkes buyruğunu Hüda’ın”
                                          **
Zira ana dilimizde  Kur’anı , Ezanı  ve  Namazı Türkçe ifade edememek,   bizleri insan yapan gerçeklerden de uzaklaştırmıştır. Zaafiyeti fırsat bilen satılmış düşüncelilerin kalemleri  , ülkemizin içini kanatan kanlı silaha dönüşmüştür..
Üzülerek belirtmeliyim ki, Atamızın ölümüyle birlikte  ülkemiz,  emperyalistlerin  belirlediği  iktidarlarca  yönetilmektedir. Ha bunu ben söylemiyorum, yukarıdaki  tarihe geçen söylemler  her şeyi tüm açıklığıyla ortaya koyuyor..  
Masum insanlara zulmederek  gerçekleştirdiği eylemleri – Dünya  literatüründe bunun adı katliamdır- görmemek için arkasına bakma zahmeti göstermeyenlerin! Yukarıdaki kirli emellerini beynimize lütfen nakşedelim. Kimin dost , kimin düşman olduğunu artık bilelim lütfen..
Ruhunuzu kararttığımı biliyorum.. Telafi etmeye çalışayım efendim..
Şimdide , ülkemizin bağrından çıkan  hür  ve tertemiz bir beyinden bizlere ulaşanlara kulak verelim..
Kimden mi bahsediyorum?
Ülkemizin içinde bulunduğu zor durumu çok iyi analiz eden  ve korkusuzca öneriler getiren  değerli Türker Ertürk  Amiral'ilimizden  tabii ki…
Umarım  içimizi  ürperten   ve bazen de  yüreğimize su serpen bu tespitler  bir an evvel kendimize gelmemizi sağlar ,yaralarımıza merhem  olur  ve  umutlarımızı yeşertir.
TÜRKER ERTÜRK ; DÜŞMAN= ABD ve  İSRAİL’DİR.
Oynanan oyunları tespit ve o doğrultuda hedefe ulaşabilmek için  şimdide  başbakanın 10 yıllık iktidarı döneminde aşağıdaki söylemlerini canlı tutmak mecburiyeti vardır.
1-“Cumhuriyet Halk Partisi 1923 ve 1950 yılları arası   tek başına iktidar olduğu 28 yıllık  diktatörlük döneminde  ne yaptı Allah aşkına(....)”  
2-"Bu cibilliyetsiz (soysuz) partinin bu ülkeye hiçbir katkısı olmamıştır.
3-"CHP'ye soruyorum; Yahu senin bu memlekette dikili bir ağacın mı var?"
4-"CHP iktidarında şu ülkede bir taş üstüne taş kondu mu?" RTE.
El insaf dostlarım el insaf!….
Yukarıdaki  haksız ve asılsız söylemlere  verilecek cevabi çalışmamı  , siz değerli dostlarıma sunmayı görev addediyorum. Belleğinizde lütfen saklayıp tarihe kayıt düşünüz..
Haydi şimdi üşenmeden  Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  CHP’si ile   AKP döneminde yapılan ve  satılanları dikkatle okuyalım. Tıklar mısınız? http://morayfevzi.blogspot.com/

Sevgi ve saygılarım gerçek bilgilileri  vatanseverlerle paylaşanlara  ve  akılcı mücadele verenleredir. Fevzi MORAY  









Çarşamba, Ağustos 22, 2012

İLK VE SON ON(10) YILDA YAPILANLAR-SATILANLAR ..


CHP DÖNEMİNDE YAPILANLAR
1923 - Cumhuriyet Halk Partisi Kuruldu. (9 Eylül 1923)
1923 - CHP Genel Başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçildi. (11 Eylül 1923)
1923 -  Ankara Başkent ilan edildi. (13 Ekim 1923)
1923 - Cumhuriyet ilan edildi (29 Ekim 1923)
1923 - Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu kuruldu.
1924 - Hilafet kaldırıldı.
1924 - Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) kabul edildi.
1924 - İlköğretim zorunlu hale getirildi.
1924 - Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
1924 - Gölcük'te ilk tersane ünitesi kuruldu.
1924 - Devlet Demiryolları kuruldu.
1924 - İstanbul - Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
1924 - Türkiye İş Bankası kuruldu.
1924 - Türk Kadınlar Birliği kuruldu.
1924 - Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.
1924 - Cumhurbaşkanlığı Orkestrası kuruldu.
1924 - Türkiye Tütüncüler Bankası kuruldu.
1924 - İlk milli sigorta Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1924 - Bursa'da Karacabey Harası kuruldu.
1924 - Milli Sahne Ankara'da ilk tiyatro olarak kuruldu.
1924 - Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
1924 -  Türkiye Cumhuriyeti yazılı ilk madeni para tedavüle çıktı.1924 - Atatürk'ün önerisiyle ismini de verdiği Cumhuriyet Gazetesi yayına başladı.
1925 - Danıştay kuruldu.
1925 - Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
1925 - İstanbul'da Liman İşleri inhisarı kuruldu.
1925 - Osmanlı'da köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı.
1925 - Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
1925 - Sanayi ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
1925 - 1920'de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, Anonim Şirkete dönüştürüldü.
1925 - Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
1925 - Gazi Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
1925 - Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi.
1925 - Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1925 - Türkiye'nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
1925 - İlk Cumhuriyet altını basıldı.
1925 - Adana ve Bergama Müzeleri açıldı.
1925 - Tayyare Cemiyeti'nin katkılarıyla Ankara'da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
1925 - Şeker Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1926 - Demir Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
1926 - Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.
1926 - Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.
1926 - Türk Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
1926 - Eskişehir Uçak Bakım İşletmesi açıldı.1926 - Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
1926 -  İlk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 - Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.
1926 - İstanbul'da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
1926 - Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
1926 - Amasya, Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı.
1926 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (1950'li yıllarda Adnan Menderes  hükümetince kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş uçağı üretildi.)
1926 - Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1926 - Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1927 - Teşviki Sanayi Kanunu kabul edildi.
1927 - Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
1927 - Ankara - Kayseri demiryolu açıldı.
1927 - Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
1927 - İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
1927 - Samsun - Havza - Amasya demiryolları açıldı.
1927 - Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı.
1927 - Eskişehir Bankası kuruldu.
1927 - Ankara Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
1927 - Okullarda karma eğitime geçildi.
1927 - İlk basketbol ligi düzenlendi.
1927 - Köy Öğretmen Okullarından ilki Kayseri'de açıldı.
1927 - Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kağıt parası tedavüle çıkarıldı.1927 - İzmir Müzesi açıldı.
1927 - Ankara'da Çocuk Sarayı açıldı.
1927 - İlk düzenli radyo yayını İstanbul'da gerçekleştirildi.
1928 - Laiklik Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
1928 - Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 - Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin Demiryolları
            yabancılardan satın alındı.
1928 - Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1928 - Türk Halkına okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı.
             (1936'ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)
1928 - Ankara Numune Hastanesi açıldı.
1928 - Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü kuruldu.
1928 - Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk'ün koruyuculuğunda Ankara'da kuruldu.
1928 - Türk Vatandaşlığı Yasası kabul edildi.
1928 - İstanbul Bomonti'de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
1928 - Amasya - Zile demiryolu açıldı.
1928 - Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.
1928 - Malatya Elektrik Santralı açıldı.
1928 - İlk defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
1928 - Kütahya - Tavşanlı demiryolu açıldı.
1928 - İstanbul'da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı'da tramvay hatları açıldı.
1928 - Ankara'nın ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
1928 - Gaziantep'te Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.1929 - Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
1929 - Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
1929 - Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
1929 - Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
1929 -  İstanbul'da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.
1929 -  Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 - Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1929 - Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 - Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.
1929 - Paşabahçe Rakı ve İspirto Fabrikası hizmete girdi.
1929 - Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
1930 - Ankara - Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
1930 - Kadınlar Belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
1930 - Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası açıldı.
1930 - Ankara'da  Ziraat Enstitüsü kuruldu.
1930 - Kayseri - Şarkışla demiryolu açıldı.
1930 - Türkiye Gazeteciler Birliği kuruldu.
1930 - İstanbul Galata Köprüsü'nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı. 
1930 - Ankara Etnografya Müzesi halka açıldı.
1931 - Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.
1931 - Gölbaşı - Malatya demiryolu açıldı.
1931 - 10 ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
1931 - Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu.1931 - Tekel Genel Müdürlüğü kuruldu.
1931 - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
1931 - Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.
1931 - Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 - Devlet Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu.
1932 - Samsun- Sivas demiryolu açıldı.
1932 - Diyarbakır Tekel Rakı Fabrikası işletmeye açıldı.
1932 - Sanayi Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.
1932 - İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
1932 - Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
1932 - Kütahya - Balıkesir demiryolu açıldı.
1932 - Ulukışla - Niğde demiryolu açıldı.
1932 - Halkevleri açıldı. (1951'de Demokrat Parti-Adnan Menderes hükümetince  kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
1932 - Türk Dil Kurumu kuruldu.
1932 - Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu.
1933 - Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
1933 - İstanbul - Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.
1933 - Adana-Fevzi paşa demiryolu açıldı.
1933 - Ulukışla - Kayseri demiryolu açıldı.
1933 - Yerel Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu.1933 - Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
1933 - Havayolları Devlet İşletmesi kuruldu.
1933 - Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
1933 - Halk Bankası kuruldu.
1933 -  Ankara'da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
******************************************
1934 - Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - İlk Türk Operası sahnelendi.
1934 - Kadınlar birçok Avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme  hakkı kazandı.
1934 - İzmir -Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
1934 - Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi.
1934 - Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1934 - Isparta Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
1934 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
1934 - Basmahane (İzmir) - Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - Sümerbank Bakırköy Bez Fabrikasının açılışı yapıldı.
1934 - İlk Süttozu Fabrikası Bursa'da açıldı.
1934 -  Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
1934 - Demiryolu Elazığ'a ulaştı.
1935 – Hafta sonu tatili Cumartesi - Pazar olarak kabul edildi.
1935 - Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1935 - Amortisman Sandığı kuruldu.1935 - MTA Enstitüsü kuruldu.
1935 -  ETİBANK kuruldu.
1935 - Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
1935 – Türk kuşu kuruldu.
1935 - İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
!935 - Ankara'da troleybüs hattı işletmeye açıldı.
1935 – Fevzi paşa - Ergani - Diyarbakır  demiryolları açıldı.
1935 - İlk Arkeolojik kazılar Alacahöyük'te başladı.
1935 - Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
1935 - Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
1935 - Afyon - Isparta demiryolu açıldı.
1935 - Sümerbank Kayseri Dokuma Fabrikası'nın açılışı yapıldı.
1935 - Ankara Mamak'ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
1935 - Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.
1935 - Ankara'da Dil  ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
1936 - Kabotajın Deniz Yolları İdaresi'ne geçmesi sağlandı.
1936 - Ankara Çubuk Barajı açıldı.
1936 - Motreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1936 - Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere
            Türk askerleri yerleştirildi.
1936 - Ankara'da Devlet Konservatuarı açıldı.
1936 - Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.1936 - Haydarpaşa Numune Hastanesi hizmete girdi.
1936 - Sümerbank Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
1936 - İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
1936 - Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 - İzmir Enternasyonal Fuarı açıldı.
1936 - İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - SEKA'nın İzmit'teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.
1936 - Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
1937 - Sümerbank Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
1937 - Ziraat Bankası Kanunu kabul edildi.
1937 - Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1937 - Çatalağzı - Zonguldak demiryolu açıldı.
1937 - İstanbul Resim Heykel Müzesi açıldı.
1937 - Ankara'da ilk Bira Fabrikası kuruldu.
1937 – Toprak kale - İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.
1937 - Ankara'da Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
1937 - Urfa'da Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
1937 - Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
1937 - Denizbank kuruldu.
1937 - İstanbul ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1937 - Diyarbakır - Cizre Demiryolu açıldı.
1937 - Yozgat Termo-Elektrik Santralı hizmete girdi. 1938 - Gemlik Suni İpek Fabrikası açıldı.
1938 - İzmir Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Ankara Radyoevi hizmete girdi.
1938 - Divriği Demir Madenleri üretime başladı.
1938 - Bursa Merinos Fabrikası faaliyete geçti.
1938 - Murgul Bakır İşletmeleri satın alındı.
1938 - Türk askerleri Hatay'a girdi. 
1938 - Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Devlet Havayolları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Eskişehir İspirto Fabrikası açıldı.
1938 - İstanbul Elektrik Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kuruldu.
1938 - Sivas - Erzincan demiryolu açıldı.
1938 - Giresun'da Fiskobirlik kuruldu.
1939 - Ergani Bakır İşletmesi hizmete girdi.
1939 - Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı.
1939 - İstanbul'da yabancıların işlettiği Tramvay Şirketi tesislerini hükümete devretti.
1939 - İstanbul'daki Tünel İşletmesi tüm tesislerini hükümete devretti.
1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi.
1939 - Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi.
1939  - Sivas Demiryolu Makineleri  Fabrikası kuruldu.
1939 - Aydın'da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.
1939 - İstanbul'da İETT kuruldu.1939 - Fransız askerleri Hatay'dan çıkartıldı, Hatay Türkiye'ye katıldı.
1939 - Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi.
1939 - Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi.
1939 - Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi.
1939 - Milli Piyango İdaresi kuruldu.
1939 - Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı.
1939 - İlk Türk denizaltısı Haliç'te denize indirildi.
1939 - Sivas - Erzurum demiryolu açıldı.
            (Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapılan demiryolu 3.000 km.ye ulaştı.)
1939 - Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete girdi.
1940 – Koza birlik kuruldu.
1940 - Türk Petrol Şirketi kuruldu.
1940 - Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21'i bulan köy enstitüleri
           1954 yılında Adnan Menderes Hükümeti tarafından tamamen kapatıldı.)
1940 - İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi.
1940 - Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu.
1940 - Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.
1940 - Taksim Gezi Parkı İstanbul'da açıldı.
1940 - Eğitim amaçlı Halk Odaları kuruldu. İlk etapta 141 Halk Odası açıldı.
1940 - Ankara'da Milli Halk Kütüphanesi Açıldı.
1940 - Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu.
1941 - Gebere Barajı açıldı.
1941 - Petrol Ofisi kuruldu.1941 - Türk Hava Kurumu Ankara'da uçak fabrikası kurdu.
1941 - THY Yurtiçi uçuş merkezlerini 11'e çıkardı.
1941 - Elazığ'da Cüzam Hastanesi açıldı.
1942 - Ankara Etimesgut'ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı.
1942 - Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
1942 - İlköğretim seferberliği başladı.
1942 - Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.
1942 - Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu.
1942 - Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa'da Kız Sanat Enstitüleri açıldı.
1942 - İlk büyük Türk ilaç fabrikası Eczacıbaşı İlaç Fabrikası Levent'te açıldı.
1942 - Atatürk Devrim Müzesi açıldı.
1943 - Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi. 
1943 - Zonguldak - Kozlu demiryolu açıldı.
1943 - İstanbul'da Atatürk Bulvarı açıldı.
1943 - Ankara'da Gençlik Parkı açıldı.
1943 - Diyarbakır - Batman Demiryolu açıldı.
1943 - Seyhan Regülatörü açıldı.
1943 - Sivas Çimento Fabrikası açıldı.
1943 - İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü kuruldu.
1943 - İstanbul'da Yıldız Parkı açıldı.
1943 - Ankara Fen Fakültesi açıldı.
1944 - Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu.
1944 - İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi.1944 - İzmit Selüloz Fabrikaları işletmeye alındı.
1944 - Türk Hava Kurumu'nun Ankara'daki uçak fabrikasında 140 eğitim uçağı,   ambulans  uçakları ve çok sayıda planör üretildi. (Ankara, Kayseri ve   Eskişehir'deki Uçak ve Uçak Motoru Fabrikalarının tamamı 1950'li yıllarda   Adnan Menderes hükümeti tarafından kapatılmıştır.) 
1944 - İzmit'te Gazete ve Sigara Kağıdı Fabrikası açıldı.
1944 - Yeşilköy'de yerli sermaye ile üretilen ilk Türk özel yolcu uçağının denemesi
            yapıldı.
1944 - Anıtkabir'in temeli atıldı.
1944 - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu.
1944 - Mersin Limanı hizmete açıldı.
1944 - Gaziantep Havaalanı açıldı.
1944 – Fevzi paşa - Malatya, Diyarbakır - Kurtalan demiryolu hizmete girdi.
1944 - Sakarya'da Ziraat Alet ve Makineleri  Fabrikası üretime başladı.
1944 - İzmir'de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu açıldı.
1945 -  Şirketi Hayriye devlet tarafından satın alındı.
1945 - Türkiye Birleşmiş Milletler' e kurucu üye olarak katıldı.
1945 - İskenderun Limanı hizmete girdi.
1945 - Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.
1945 - Balıkesir, Van, Rize, Erzurum, Erzincan ve Çankırı'da lise ve enstitüler açıldı.
1945 - Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
1945 - Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.
1945 - İstanbul -Londra, İstanbul - Paris uçak seferleri başladı.1946 - İş ve İşçi Bulma Kurumu kuruldu.
1946 - İşçi Sigortaları Kurumu yürürlüğe girdi.
1946 - İstanbul - Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.
1946 - Ankara Üniversitesi kuruldu.
1946 - Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı.
1946 - İstanbul ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
1946 - Türkiye'nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.
1947 - Heybeliada Sanatoryumu hizmete girdi.
1947 - İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı.
1947 - İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi.
1947 - Palu - Genç demiryolu açıldı.
1947 - Türkiye Dünya Sağlık Örgütüne üye oldu.
1947 - Rize Çay Fabrikası hizmete girdi.
1947 - Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi.
1947 - İstanbul'da İnönü Stadyumu açıldı.
1948 - Köprüağzı - Maraş demiryolu açıldı. (Açılan son demiryolu hattı oldu, 1950
            DP-Adnan Menderes hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu.)
1948 - Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi.
1948 - Türkiye Milli Talebe Federasyonu kuruldu.
1948 -  Milli Kütüphane hizmete girdi.
1948 - Ankara Etimesgut'ta kurulan Uçak Motor Fabrikası hizmete girdi.
1949 - Porsuk Barajı açıldı.
1949 - Emekli Sandığı kuruldu.1949 - Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı.
1949 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1949 - İstanbul'da Kartal- Yalova araba vapuru hattı açıldı.
1949 - Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos'ta açıldı.
1949 - Muş'ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.
1949 - Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı.
1949 - Türkiye Avrupa Konseyi'ne kabul edildi. 




AKP'nin SATTIKLARI
AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Sattıkları: 
2003 - AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın adli sicilini temizleyen yasa kabul edildi.
2003 - SEKA Balıkesir İşletmesi satıldı.
2003 - Taksan Takım Tezgahları Sanayi satıldı.
2003 - TZDK Sakarya Traktör İşletmesi satıldı.
2003 - PETKİM Standart Kimya şirketi satıldı.
2003 - TEKEL Çankırı Kaya Tuzlası satıldı.
2003 - SEKA Aksu İşletmesi satıldı.
2003 - Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası satıldı.
2003 - Ormanların satışını öngören yasa kabul edildi.
2003 - Kuşadası Limanı satıldı.
2003 - SEKA Kastamonu İşletmesi satıldı.
2003 - Gerkonsan Gerede Çelik Konstrüksiyon Ve Teçhizat Fabrikaları satıldı.
2003 - Trabzon, Dikili Limanı satıldı.
2003 - SEKA Taşucu Tersane Alanı satıldı.
2003 - SEKA Çaycuma İşletmesi satıldı.
2003 - TCDD İzmir Limanı satıldı.
2004 - SEKA Karacasu İşletmesi satıldı
2004 - EBK Manisa Et ve Tavuk Kombinası satıldı.
2004 - ETİ Bakır İşletmeleri satıldı.
2004 - TEKEL Sekili Tuzlası satıldı.2004 – Bursa gaz satıldı.
2004 - ETİ Elektrometalurji satıldı.
2004 - Sümer Holding Bakırköy İşletmesi satıldı.
2004 - Kütahya Şeker Fabrikası satıldı.
2004 - THY'deki kamu hisselerinin %23'ü satıldı.
2004 - ETİ Gümüş satıldı.
2004 - SEKA Ardanuç İşletmesi satıldı.
2004 - Sümerbank Diyarbakır İşletmesi satıldı.
2004 - Çayeli Bakır İşletmeleri satıldı.
2004 - TÜGSAŞ'a ait Gemlik Gübre Sanayi satıldı.
2004 - TEKEL Alkollü İçkiler Sanayi satıldı. (İki yılı ödemesiz  292 milyon
            dolara alan şirket 2 yıl sonra 920  milyon dolara Amerikalılara sattı.
            Devlet yaklaşık 600 milyon dolar zarar ettirildi.)
2004 - TEKEL İçki Bölümünün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı.
2004 - ESGAZ satıldı.
2004 - ETİ Krom satıldı.
2004 - Tümosan Türk Motor sanayi satıldı.
2004 - İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayi) satıldı.
2005 - Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat satıldı.
2005 - SEKA'ya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.2005 - Şeker Kurumu ve İdari Birimleri Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırıldı.
2005 - Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura satıldı.
2005 - SEKA İzmit İşletmeleri satıldı.
2005 - ETİ Seydişehir Alüminyum satıldı.
2005 - TÜGSAŞ'a ait Tekirdağ Depoları satıldı.
2005 - TÜRK TELEKOM (iki yıllık karına) yabancılara satıldı.
2005 -  Adapazarı Şeker Fabrikası satıldı.
2006 - TÜPRAŞ satıldı.
2006 - THY' da ki kamu hisselerinin %28'i daha satıldı.
2006 - ERDEMİR satıldı.
2006 - Büyük Ankara Oteli satıldı.
2006 - TEKEL Kaldırım, Yavşan ve Kayacık Tuzlaları satıldı.
2007 - TCDD Derince Limanı satıldı.
2007 - Deveci Maden Sahası işletme hakkı satıldı.
2007 - Araç Muayene İstasyonu I ve II. Bölgeleri satıldı.
2007 - TCDD Mersin Limanı satıldı.
2008 - PETKİM satıldı.
2008 - TCDD Bandırma ve Samsun Limanları satıldı.
2008 - Ankara Doğalgaz Üretim'e ait 9 Santral satıldı.
2008 - TEKEL Sigara Sanayi İşletmeleri satıldı.2008 - TEKEL'in Adana, Malatya, Tokat, Bitlis ve Samsun Sigara Fabrikaları  geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı.
2008 - TEKEL'in Sigara Bölümünün satışının ardından İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat Sigara Fabrikaları kapatıldı.
2008 - Türkiye genelinde 60 Yaprak Tütün İşleme Tesisi kapatıldı.
2009 - Başkent Elektrik Dağıtım satıldı.
2009 - Meram Elektrik Dağıtım satıldı.
2009 - Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker  Fabrikaları  satıldı. (Bu fabrikalar da sadece iki yıllık karına yabancılara satılmıştır.)
2009 - İller Bankası'nın tasfiyesi için yasa hazırlandı.
2009 - Güneydoğu sınırındaki arazilerin yabancılara satılması için yasa çıkartılmış  olup, bu toprakların yabancılara devri için hazırlıklar devam etmektedir. 
2010 - 2011-2012- YAPILANLAR TAKDİRLERİNİZE SUNULUR...