Değerli Muhalefet millet vekilleri ve bir elin parmaklarından az kalan sevgili gazeteci yazarlar.
24 OCAK 2013
Perşembe günü saat 1430’da Narlıdere Atatürk Kültür merkezinde yapılan demokrasi paneline iştirak etmiştim.
Bu etkinlikte ümitlenmiş , heyecanlanmıştım. Beni tanıdığınızı bilmek istiyorum. Çünkü bu güne kadar kaleme aldıklarımı
sizlerle bir şekilde paylaşmak en asli görevim olmuştu. İktidar partisinin ileri gelenleri önerilerime duyarlılık gösterip kısa da olsa cevap veriyorlar. Ancak sizlere gönderdiklerim sanki suya yazılıyor. Hayrettir ki; tık yoktur siz muhalefet millet vekillerinden. Nedenini sorduğumda verilen cevaplar çok ilgi çekicidir..
" Bizlere günde binlerce ileti geliyor, o nedenle yetişemiyoruz."
Eh yani bir de iktidar olursanız vay halimize. Bu yazıyı kaleme alıp paylaşmamın üzerinden bir ay geçmesine rağmen bir tek muhalefet partisine ait millet vekilinden telefon gelmiştir. O da nasıl mı? İlginizi çekeceğinden kısaca anlatmam gerekiyor.
Mustafa Moroğlu'dan cevap alamayınca aşağıdaki iletiyi danışmanı olan Sayın Evin KARACA'ya gönderdim.
"Değerli Evin hanım, size Mustafa beye iletilmek üzere önemli gördüğüm bir ileti attım.. Ancak şahsımı göz ardı ettiğiniz anlaşılıyor. "Önce kiminle dans ettiğinizi iyi bileceksiniz.."Kaldı ki size şahsımla ilgili referans da verdim. Oyalanacak, savsaklanacak bir kişi olmadığımı lütfen anlayınız.. Hani milletvekillerini sözde bir seçiyoruz ya!!!!!!!! O edenle yazdıklarıma cevap beklemek en tabii hakkımızdır değil mi hanımefendi?..Öz geçmişimi yineliyor ve en kısa zamanda bana bilgi vermenizi bekliyorum.Güvenimizi kazanmanız dileğiyle. F.MORAY
Sayın Moroğlu ile telefon görüşmesi :
" Bizlere günde binlerce ileti geliyor, o nedenle yetişemiyoruz."
Eh yani bir de iktidar olursanız vay halimize. Bu yazıyı kaleme alıp paylaşmamın üzerinden bir ay geçmesine rağmen bir tek muhalefet partisine ait millet vekilinden telefon gelmiştir. O da nasıl mı? İlginizi çekeceğinden kısaca anlatmam gerekiyor.
Mustafa Moroğlu'dan cevap alamayınca aşağıdaki iletiyi danışmanı olan Sayın Evin KARACA'ya gönderdim.
"Değerli Evin hanım, size Mustafa beye iletilmek üzere önemli gördüğüm bir ileti attım.. Ancak şahsımı göz ardı ettiğiniz anlaşılıyor. "Önce kiminle dans ettiğinizi iyi bileceksiniz.."Kaldı ki size şahsımla ilgili referans da verdim. Oyalanacak, savsaklanacak bir kişi olmadığımı lütfen anlayınız.. Hani milletvekillerini sözde bir seçiyoruz ya!!!!!!!! O edenle yazdıklarıma cevap beklemek en tabii hakkımızdır değil mi hanımefendi?..Öz geçmişimi yineliyor ve en kısa zamanda bana bilgi vermenizi bekliyorum.Güvenimizi kazanmanız dileğiyle. F.MORAY
Kırmızı ile belirttiğim tümceyi yazmasaydım malum nedenlerden(!) dolayı inanın Sayın Moroğlu' dan telefon gelmeyecekti. Bu sayede cevap vermesini sağladığım için kendimi halkla ilişkiler uzmanı olmuş kabul ediyorum..
12 Şubat 2013 saat
10:09 e CHP İzmir millet vekili Mustafa Moroğlu’nun sekreteri Evin KARACA
tarafından 03124206080 numaralı
telefondan arandım. Millet vekili ile 01: 41 dakika görüştüm.Danışmanı olan Evin hanıma sarf ettiğim "siz kiminle dans ediyorsunuz?" ibaresinin pek yakışık almadığını belirterek söze başladı ve müteakiben de aşağıdaki
yazdıklarımı dikkate alacağını ve kurulda diğer millet vekilleriyle
paylaşacağını belirtti.
Şimdi esas konumuza geçebiliriz..
Sevgili muhalefet partisi millet vekilleri, günümüzde alçakça yapılan bu mücadelenin adı Psikolojik harp/ Asimetrik savaştır. Bu savaşın silahı ise kırılası kalemlerdir , insanın kafasını allak bullak eden medya etkinliğidir, sinemadır, televizyondur. Konu televizyon denen uyuşturucu olunca bu yıl yapılan yetenek sizsiniz yarışmasının birincisi Atalay Demirci'nin bir röportajda dile getirdikleri üzerimizde oynanan oyunlara mükemmel bir örnek teşkil eder sanırım..
"Biz televizyonu okuyor , kitabı seyrediyoruz."
Sevgili muhalefet partisi millet vekilleri, günümüzde alçakça yapılan bu mücadelenin adı Psikolojik harp/ Asimetrik savaştır. Bu savaşın silahı ise kırılası kalemlerdir , insanın kafasını allak bullak eden medya etkinliğidir, sinemadır, televizyondur. Konu televizyon denen uyuşturucu olunca bu yıl yapılan yetenek sizsiniz yarışmasının birincisi Atalay Demirci'nin bir röportajda dile getirdikleri üzerimizde oynanan oyunlara mükemmel bir örnek teşkil eder sanırım..
"Biz televizyonu okuyor , kitabı seyrediyoruz."
Bir ümittir diye yine
yazmaya devam edeceğim sizlere sayın millet vekilleri.
Ulu Önderim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve zamanında bu ülkenin kalkınmasına kendini adamış bir partinin fedakar bekçisi olduğumu özellikle biliniz isterim.
Sizlere oy veren ve fakat verdiğine pişman olan bizler zannetmeyin ki çantada kekliğiz. Artık elimizdeki kalemle gerçek habere susamış vatan evlatlarını uyandırıyoruz. O nedenle lütfen aklınızı başınıza alınız efendiler!
Ulu Önderim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve zamanında bu ülkenin kalkınmasına kendini adamış bir partinin fedakar bekçisi olduğumu özellikle biliniz isterim.
Sizlere oy veren ve fakat verdiğine pişman olan bizler zannetmeyin ki çantada kekliğiz. Artık elimizdeki kalemle gerçek habere susamış vatan evlatlarını uyandırıyoruz. O nedenle lütfen aklınızı başınıza alınız efendiler!
Zira, kurtuluş savaşı ile tarih sayfalarını onurlandıran ve tüm
aleme olumlu yönde emsal teşkil
eden, tarihi çok zengin, şerefli bir Türkiye vardır dünya coğrafyasında..
Aşağıdaki önemli isteğim, önümüzde olacak seçimlerden önce yerine getirilmezse artık kimseye oyum yoktur benim ve benim gibi nice uyandırılmış vatanseverlerin.
Aşağıdaki önemli isteğim, önümüzde olacak seçimlerden önce yerine getirilmezse artık kimseye oyum yoktur benim ve benim gibi nice uyandırılmış vatanseverlerin.
"Unutmayın ki, geçersiz oylar cılız bir muhalefet , daha güçlü bir İktidar (AKP) demektir bu sistem ile gidildiğinde SEÇİME!"
Ancak son 11 yılda gerçekleşen ne kadar seçim ve referandum yapıldıysa önce seçimlere
sarılıp heyecanlanıyoruz , sevinç ve
ümit doluyoruz ve fakat seçimlerin bitiminden asgari 20 dakika sonra
televizyon ekranlarından sonuçlar açıklandıkça verilen emeklerin karşılıksız kaldığını ve hayal
kırıklığı yaşadığımızı , bilin içindir bu yazdıklarım.
Şimdilerde , o mahşer kalabalığı oluşturan
Tuncay Özkanlar(!) da olmayacağına göre elimizi şakağımıza götürmek
durumundayız değil mi efendiler?
Ben; Okuyan, düşünen ve bozuk sistemin değişmesi için yıllardır kafa
yoran , Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün kurduğu Laik, Demokratik ve sosyal hukuk devletinden ( Cumhuriyet rejimi ) beslenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. .
Hayal kırıklığı yaşadığım üç seçim
ile ilgili olarak sizlere zamanında naçizane hüzün ve endişe dolu fikirlerimi yazmıştım. Sizlerden ses gelmediği nedeniyle tarih maalesef aleyhimize tecelli etmiştir. Amerika'nın bilgisayarlı seçim hilesi olarak tarihe geçen ve şu sıralar yalnız Türkiye tarafından uygulanan “ SEÇSİS” sistemiyle ilgili endişemi bir kağıda
yazıp,zamanında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Narlıdere AKM 'de daha henüz CHP lideri
olmadan önce yaptığı söyleşide kendisine
iletmiştim. Ne dese beğenirsiniz? Verdiği aşağıdaki cevap, çok manidar ve bir o kadar da tehlikelerle doludur..
“Sandıklara hakim olunursa İzmir'deki seçim neticeleri
neyse Türkiye bazında da aynı netice
alınır..”
“UNUTULMASIN Kİ İZMİR TÜRKİYE DEĞİLDİR.”
Bu sözüme lütfen önem veriniz efendiler. Ben yıllarca ülkeme , yurdun her yöresinde uzun yıllar hizmet veren emekli Albayım. Yöre halkını çok iyi tanırım. Oralarda seçimlerin nasıl despotça yapıldığını, eskilerde ağaların, şimdilerde ise teröristlerin halkı nasıl baskı altına alarak seçimlerin seyrine yön verdiğine yakinen şahit olmuş biriyim.
Bu sözüme lütfen önem veriniz efendiler. Ben yıllarca ülkeme , yurdun her yöresinde uzun yıllar hizmet veren emekli Albayım. Yöre halkını çok iyi tanırım. Oralarda seçimlerin nasıl despotça yapıldığını, eskilerde ağaların, şimdilerde ise teröristlerin halkı nasıl baskı altına alarak seçimlerin seyrine yön verdiğine yakinen şahit olmuş biriyim.
Yine unutmayınız ki bizlere,
siz liderlerin (Demireller, Ecevitler, Türkeşler, Çillerler ve benzerleri) -
isimlerini ezberletenler kan emici emperyalistler olmuştur. Demek istediğim şudur. Ülkemizde iktidarın
ve muhalefetin liderlerini Küresel devin belirlediğini artık sağır
sultan bile anlamaya başlamıştır.
Siz
millet vekillerinin kim olacağını da bu Oligarşik ! Düzende başınızdaki Parti
liderleri belirliyor. Var mı
itirazınız efendiler.
Bu uygulamanın demokrasiyle uzaktan yakından bir ilgisi var
mıdır?
**
Özellikle belirtmeliyim ki; Amerika'nın tuzaklarla dolu - BİLGİSAYARLI SEÇSİS- tuzağını değiştirmediğiniz
takdirde inanınız ki, iktidar olma şansınız
hiç olmayacaktır..
Bu çarpık seçim sistemiyle seçime gidildiğinde AKP iktidarının tekrar en az % 60 ile başa geçeceğinden sakın şüpheniz olmasın. Söylediklerimi dikkate almadığınızda bilin
ki Türk devleti sizlerin katkılarıyla parçalanacaktır.
Bu vebalin altından kalkılamaz.
***
***
Simdi de sözüm ; millet vekillerini ikna edecek ve
bir elin parmaklarından az kalan vatan ve millet sever 'medya mensuplarına' olacaktır. Zira sizlere son derece iş düştüğünü belirtmek isterim..
SEÇSİS- ucubesinin tehlikeli tuzaklarla dolu olduğuna dair sayısız yazılar kaleme alanlardan olduğumu biliniz. İleriyi görmek için de kain olmak gerekmiyor.
VATANI SEVMEK
, TARİHİ VE TARİHİN TEKERRÜR
EDECEĞİNİ BİLMEK YETERLİDİR SANIRIM. ÇOK ZEKİ OLAN LİDERLERİN ZEKALARINI
NASIL KÖTÜ YÖNDE KULLANARAK ÜLKELERİNİ ÇIKMAZA SOKTUĞUYLA DOLUDUR TARİH
SAYFALARI..
HOŞÇA KALINIZ
EFENDİLER.
Fevzi MORAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder