Salı, Aralık 15, 2009

ABD. HİLAFINDA YAŞAMAK(…..)

Değerli dostlarım, küresel gücün parçalayarak yok etmeyi planladığı ülkemizi ve diğer stratejik ülkelerdeki emellerini sıkça dile getirmekteyim. Bütün kalelerimizi fethetme gayreti içersinde olan Küresel Gücün bana kalırsa Ana Hedefi ; Hayati Kalelerini ele geçirdiği ülkelere “son darbeyi” vurmaktadır....O darbenin ne olduğunu merak ediyorsunuz biliyorum.. Ama önce bildiğiniz hayati kaleleri tekrar kısaca hatırlamakta yarar görüyorum..

1- Eğitim 2- Sağlık 3- Adalet 4-Emniyet 5- Silahlı Kuvvetler
Şimdi son darbeyi açıklamak gerekirse kalelerinin büyük bölümünü fethettiği ülkelerin özellikle tahrip edilmiş sağlık kurumunun yaşam damarını keserek, bu sayede sağlıksız , idealsiz , olayların farkında olamayan ve güçsüzleşen toplumu istediği gibi kullanabilmektir…

Etrafımıza dikkatle baktığımızda ülke olma özelliğini kaybetmiş toplumlar görmek mümkündür.. Örnek mi istiyorsunuz?
Yunanistan, Bulgaristan, İtalya , Almanya , (Almanlar tarafından gizli tutulan askeri sırların zamanında çeşitli muhabere irtibat vasıtalarıyla ABD tarafından öğrenilerek ülkenin askeri kanadının nasıl zayıflatıldığı da unutulmamalıdır) başta olmak üzere ,Balkan ülkeleri!, Orta doğu ve Kafkaslarda bulunan ülkelerin büyük bir bölümü..

Afrika ülkelerini saymaya gerek var mıdır? Yalnız Afrika’da ayakta duracak ve mücadele edecek azmi bile kalmamış sakat ve hastalıklı çocuklar için UNİCEF; MSN üzerinden yapılan anlaşma gereği , internet sitelerinden yardım kampanyasını başlattığını bildirmektedir.. Ancak yaptığım araştırma neticesinde haberin ve yardımlaşma kampanyasının doğruluğu henüz teyit edilmemiş gibi görülüyor....

Dikkat edilirse Küresel güç tarafından , stratejik olarak öne çıkan ne kadar ülke varsa hepsine aynı pencereden bakıldığı ve aynı filmin seyrettirildiğine şahit olunur..

Son günlerde Yunanistan’da yaşanan olaylar karşısında küresel güç tarafından etkisiz hale getirilen Yunan Emniyet Örgütünün durumu, bizim Emniyet örgütüyle ne kadar örtüşüyor değil mi? Unutulmamalıdır ki, Yunanistan’ın askeri gücü daha 1970li yıllarda görev yapamaz hale getirilmişti.. Kimin tarafından getirildiğini siz dostlarım en az benim kadar bilirsiniz..

Hiç şüpheniz olmasın ki, Kıbrıs Barış Harekatının 1974 yılında yapılmasının sebebi de budur.. Anılan Ülke Makarios üzerinden o yıllarda SSCB. ile dans ettiği nedeniyle Kıbrıs’a girmemiz konusunda bize yeşil ışık yakıldığını da unutmayalım..

Ülkemizde iktidara oturanlar ve altı defa gidip yedi defa gelenlerde, ne zaman SSCB ile iş birliğine girdilerse ipleri malum “Güç” tarafından çekilmiştir..(Dünya’da Komünizmi yok etme teorisi)

Yunanistan’da son günlerde yaşanan trajik olaylara bakılırsa dünya devi ile ters düştüklerini dikkatten uzak tutmamalıyız.. Avrupa ve Amerika’nın “şımarık çocuğu” ne yapmıştır da kaosa sürüklenmiştir, hiç düşündünüz mü? Ben, siz akıllı ve olayların farkında olan kıymetli dostlarıma dilimin döndüğünce gelişmeler hakkında bilgi sunmaya gayret göstereceğim..

YUNANİSTAN DA SON DURUM:
Yunanistan , 1970li yıllarda olduğu gibi son zamanlarda yine Küresel Gücü rahatsız edecek şekilde ateşle oynamaktadır.. Bir yandan Amerika ve Avrupa yanlısı görünüp diğer yandan Rusya ile ayak oyunlarına giren Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan , bugünlerde Çin’le de iş birliği halindedir... Dikkat ederseniz Çin , çaktırmadan Yunanistan’ın PİRE limanını satın alma konusunda hayli yol kat etmiş durumda..

Bu limanın önemini merak edenler için bir şeyler söylemek gerekirse , “Dünya’nın Ve Avrupa’nın Son Derece Stratejik Ve Ekonomik Doğu Kapısıdır” demek yeterli olur sanırım.. Yunanistan’ın uyguladığı hareket tarzına sinirlenen ve zamanında ülkemizi de çeşitli nedenlerle sıkıntıya soktuğu bilinen “Küresel Gücün”, Yunanistan’ı da karıştırmasını doğal karşılamak gerekir değil mi sevgili dostlarım?

Nitekim Yunanistan’ın şu an yaşadıklarını , çok kutuplu dünya yaratılmadığı ( ÇİN- RF.vb.) sürece stratejik ne kadar ülke varsa hepsi yaşayacaktır demek yanlış tespit olmaz kansındayım..

Parçalanmamış ve bağımsızlığı elinden alınmamış ülkelerin kalmadığı çağımızda, Türkiye’miz eğer 85 yıldır dimdik ayakta kalabilmiş ve Hür ve Bağımsızım diye haykırabiliyorsa , Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçlu olduğundandır..Bu temel inancımız eksilmeden canlılığını muhafaza ettiği müddetçe bizi kimse durduramayacaktır...

Acımasızca uygulanan insanlık dışı eylemlerden uzak , huzur ve barış içinde yaşamamız dileğiyle bütün dostlarıma en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum..
Ne mutlu Türk’üm , Ne Mutlu Atatürk Sevdalısıyım Diyene..

Fevzi MORAY. E. P. KD.ALB

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder