Perşembe, Aralık 17, 2009

AH MEDYA AH!...

“TÜRKİYE’NİN ÖZGÜRLÜK TRENİ”
VE AH MEDYA AH!!!..F.MORAY


Medya Elini Şakağına Koymalıdır, Aklını Başına Almalıdır....Dökülen Medya İle Nereye Kadar… Ve daha nasıl ad koymalı medyanın toparlanması ve ülkenin çıkarına faaliyette bulunması için inanın bilemiyorum.

Dostlar! zaman içinde ; yazılı basında devlet büyüklerinin ve özellikle yazar ve çizerlerin kaleme aldıkları konular aşağıda bir nebze açıklayacağım gibi bir gün gelir mutlaka önümüze konur..O nedenle kaleme aldıklarımızı dikkatle, itinayla kağıda dökmek gerekiyor...Bol kazançlı geçen günlerin yarınını unutmamak lazımdır..Bunu niye söylediğimi biraz açıklamaya çalışayım..

Bir zamanlar bilgi sahibi olmak maksadıyla önemli silahın temsilcilerini mercek altına almıştım..Özenle anlamaya çalıştığım yazarlar vardı. Şu anda aklıma gelen Sayın Fatih Altaylı ..Bir sene evvel kaleme aldığı Ülke kurumlarının içler acısı çöküşünü dile getiren yazısını ilerleyen bölümde sizlerin bilgisine sunacağım..

Değerli dostlar, okuyan ve dikkatle olayları takip edenlerin , İnsan hafızasının unutkanlığa hastalık derecesinde açık olduğu prensibini göz ardı etmemesi , yeri geldiğinde olayları gündemde tutması ve halkı sürekli uyanık bulundurması gerekmektedir..

“ Türkiye’de ve Dünya’da Medya” konusunu sıkça gündeme taşıdığımı bilirsiniz.. Öyle anlaşılıyor ki özellikle bu yüz yılın en revaçta olan silahı (Medya), maalesef medya patronlarının kontrolünde , akıl dışı ve rant elde etmek maksadıyla kullanıldığı nedeniyle , hayati kurumlar ve dolayısıyla da Türkiye kan kaybetmektedir.. Ne yazık ki medya ordusunun vurdum duymaz icraatları devam ettikçe bu silah , önümüzdeki günlerde sıklıkla gündemimizi işgal edecek ve kan kayıpları da bu doğrultuda devam edecektir diye değerlendiriyorum..

Görülen köy kılavuz istemez değil mi dostlar..

Zira hepimizin yakın takibinde olan ve tüylerimizi diken eden olaylar, son zamanlarda daha bir yoğunlukta yaşanmıyor mu?
Bu olayların neler olduğunu isterseniz biraz hatırlamaya çalışalım…

Medya: Bütünleşmemekte inat eden ve dolayısıyla “sürü ve kurt” misali çeşitli dolaplarla köşeye sıkıştırılmaya çalışılan medya .

Bundan dolayıdır ki, daha şimdiden Aydın Doğan’ın medya organlarının Ülker gurubuna satışının söz konusu olduğu , Yeniçağ gazetesi yazarı Sayın Sebahattin Önkibar tarafından dile getirildi..
Tıpkı Tuncay Özkan’ın kanal Türk’ünde , Cem Uzan’ın Star’ında olduğu gibi…

Medya neden sıkıştırılmaya çalışılıyor acaba!!! Çünkü günümüz savaşının en geçerli silahıdır da ondan.. Yalnız başına savaş icra edindiğinde , silahı elinden alınanın kendini savunması mümkün müdür?
Silahın nasıl alındığını en az benim kadar sizler de biliyorsunuz..
Zira olaylar gözümüzün önünde gelişiyor..


Unutmamak gerekir ki , savaş çıktığında Demokratik bir ortamı hayal bile edemezsiniz..
Ancak Avrupa’nın kendi ülkelerinde uyguladığı ve fakat bizlerin uygulamasını hiçbir zaman istemediği O İLKE( Demokrasi), günümüzde hedefe ulaşmak için bir araç olarak kullanılagelmektedir..

O nedenle burada bir hususu belirtmeliyim!.. Zamanında dayanışma içinde olmayıp bir birinin kuyularını hazırlayanlar, bu gün aynı kuyuya düşmüşlerdir.. Birlik olunmadığı takdirde ise halkın kısıtlanmış olan haber alma özgürlüğü hepten sonlandırılacaktır..
Halkın doğru haberi alacağı bir iki medya kurumun da yok pahasına kimler tarafından satın alındığını veya alınacağını bilmeyen var mıdır?
Medya birlikteliği sağlanıp halkın sesine kulak verilmediği takdirde Cem Uzan, Dinç Bilgin , Aydın Doğan ve Koç gurubunun da içinde bulunduğu nice medya patronları ile para babalarının , zihniyeti belli olan iktidarın baskılarıyla yok olup gideceği .çok iyi bilinmelidir..
Zaman birleşme , tek yumruk olma zamanıdır…
Hürriyet Gazetesinin önderliğinde İzmir’den yola çıkarılan trende , ülkenin tüm medya kurumlarının ileri gelenlerinin bulunmasıyla oluşan “Türkiye Özgürlük Treni” ile silkelenmek , kalkınmak, hedefe kilitlenmek ülkenin tek kurtuluş yoludur..
Aksini düşünmek dahi istemiyorum(!?..)
Üzerimizde oynanan oyunları kısaca hatırlamaya devam edelim..

Kürt meselesi,
PKK eylemleri,
Göz yaşlarıyla ve yürekler parçalanarak kaldırılan şehit cenazeleri,
DTP. !? ileri gelenlerinin gözümüzün içine bakarak akıl almaz ve insanımızı çileden çıkartan , adeta çıldırtan beyanatları ,
Daha sayayım mı? Kıbrıs meselesi!, Ermeni meselesi ve daha niceleri…
Sonuç olarak :
Madem ki tüm dünyanın hedefi haline gelmiş bir coğrafyada yaşıyoruz, o zaman başımıza gelecekleri bertaraf edebilmek ve huzurlu ,emniyetli ve adil şartlarda yaşayabilmek için pes etmemeli , var gücümüzle birlik , beraberlikle mücadele vermeliyiz..
“Zoru başarırız , imkansızı başarmak zaman alır” temel inanç ve düşüncesi kuralımız olmalıdır.. Sevgili dostlar ders alınmadığı için tekerrür eden olayları sizlere naklederken inanın içim yanıyor, geçmeye yüz tutmuş hastalıklarım tekrar depreşiyor..
Siz sevgili dostlarıma en içten duygularla saygılarımı sunuyorum..
Fevzi MORAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder