Pazartesi, Aralık 14, 2009

SİYASAL ÇÖZÜM

Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL’ in “Siyasal Çözüm !”
adlı yazısına yorumumdur.


Sayın Soysal gibi vatan severler , tıpkı Oktay SİNANOĞLU gibi yalnız bırakılanlardan.. Özellikle Cumhuriyet gibi önemli bir gazetede!

Neden böyle söylediğimi açıklamaya çalışayım.., 22 Temmuz 2007 Seçimlerinden evvel Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Sayın M. BALBAY ile bazı değer verdiğim yazarlara, zamanında bilgi alışverişi ile kenetlenerek mücadele edebilme imkanı sağlayacak konularda, naçizane önerilerimi belirtmiştim. Ancak hiçbir yazıma dönme nezaketi gösterilmediği gibi, okumaktan nefret ettiğim Hürriyet gazetesinin bazı yazarları kadar dahi olamadıklarına şahit olmuştum..

Yine, çeşitli zamanlarda seçimlerin tek mağlup gazetesinin Cumhuriyet gazetesi olduğunu, Sayın Soysal gibi değer verdiğimiz yazarlarla hayatı paylaşmamızın gazete yöneticilerince aşağıdaki nedenlerle bir şekilde engellendiğini dile getirmiştim..

Bazı medya kuruluşlarının internetten ücretsiz sayfalarını değerlendirme imkanının olduğunu , Cumhuriyet gazetesinin bu imkanı vermediği gibi, Türkiye'de satılan en pahalı gazete olduğunu da açıklamıştım..

Ayrıca satılmış bazı medya kurumlarınca basılan gazetelerin halka parasız dağıtıldığını ve kirli ve gizli emellerini bu doğrultuda servis ederek halkın nasıl kandırıldığını ve kendi emelleri doğrultusunda nasıl kazanılmaya çalışıldığını da dile getirmiştim..

Yazımı , bu savaşı kazanmak istiyorsanız o savaşın silahını ("medya") maksadına uygun kullanmalısınız diye de sonlandırmıştım.....

Şimdi, Sayın Mümtaz Soysal’ in “Siyasal Çözüm !...”adlı yazısıyla dile getirdiği muhteşem tespitlerine dönebilirim.. Öncelikle dilimin döndüğünce siz değerli dostlarımla paylaşmakta olduğum fikirlerimden birini bu vesileyle tekrar ederek konunun önemini açıklamaya çalışacağım..

“Biz vatan severler! , yoldan çıkmış iktidarlar ve PKK ile değil, Dünya deviyle savaşıyoruz!!”

O çıkarcı devin !, hedeflerine ulaşmak adına Dünya ülkelerini nasıl kontrol altına aldığını , direktif verdiğini , ayrıca ana hedefinin neler olduğunu ülkemizde bilmeyen kalmış mıdır?

ABD, kendi çıkarlarını gözeten alternatif bir partiyi bulsun şu andaki iktidarın esamisi okunmaz..Hemen ipini çeker, bilirsiniz!


Yine bilinmesi gereken bir gerçek daha vardır ki, artık bu devrin savaşları bir koyup üç alınacak türden çıkmış , en az kayıpla atlatılması için mücadele esas alınmıştır.. Yine Unutmamak gerekir ki! Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçiren güç!? , Türkiye’yi de ele geçirmiş demektir.
O nedenle ABD’nin şu sıralar zor durumda kaldığını ve bir arayış içersinde olduğunu söylediğimizde yanlış bir değerlendirme yapılmadığı farz ve kabul görür....

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ; Atatürk ışığında aydınlanmayı hedef edinmiş Türk halkını kucaklayarak emin adımlarla yukarıda arz edilen ümit dolu yolculuğa ilerlediğini fark eden ABD. , askeri yıpratmak konusunda elinden geleni yapmakta ve başarılı olduğu da görülmektedir..


Bu nedenledir ki, Dünya’da 1991 yılında dağılan Sovyetler Birliğinin kısa sürede silkinerek yeniden doğuşu, ABD'nin insanlık adına işlediği vahşet niteliğindeki eylemlerine set çeker..
Bu da dengesine yeniden oturan Dünya’da; refahı, huzuru ve barışı beraberinde getirir. Olayın farkına varan ABD. , ne pahasına olursa olsun Türkiye'yi elinden kaçırmayı ve özellikle de Rusya, İran ve Çin ile bütünleşmesini göze alamaz.. Bunun için de elinden gelen her türlü entrikayı yapacağı değerlendirilmektedir..


Maalesef tüm kurumlarca idrak edilmesi gereken yukarıdaki gerçekleri, Türkiye’de yalnız bırakılan Türk Silahlı Kuvvetleri doğru olarak okumaktadır.. Rusya'nın İran ile işbirliğini açıkça dile getirişi , son olarak Rusya’nın Hindistan , Çin ve İran ile işbirliği arayışına girişmesinden sonra bu bütünleşme çok daha fazla anlam kazanmış durumdadır..

Yeni kutup oluşturmaya azimli biz ve bizim gibi stratejik konumdaki ülkelerin , tek kutuplu dünya hakimiyetini sürdürmeyi hedefleyen Amerika karşısında ellerinin güçleneceği de bir gerçektir..


Dünya'ya bu perspektiften bakıldığında , Amerika’nın mutlak gücüne karşı çıkan ikinci veya üçüncü gücün teşekkülü biz ve bizler gibi ülkelerin daima lehine olacağı ve bu sayede Dünya nimetlerini Demokratik ortamda paylaşma imkanı da bulacağı değerlendirilmektedir..

Şunu da görmek gerekir ki; PUTİN liderliğindeki Rusya Federasyonu , Asya’daki eski şaşaalı günlerine ulaşmanın gayreti içindedir..

Rusya’nın buyurgan özelliği taşıyan yönetim biçiminin ( halk adına karar verme), insanlar tarafından kabul gördüğü de bilinmektedir..

Şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerinin , bilinen nedenlerden dolayı ABD’ye ters düştüğünü belirtmeliyiz..

Bu güç ki, Türk halkıyla birleşip kaybolmakta olan bağımsızlığımızın ve kutsal değerlerimizin tekrar kazanımını sağlayabilecek , hatta bütün Dünyaya barış ve huzur getirebilecek ve dünyayı kana bulayan ABD'nin karşısına ikinci bir gücü de çıkartabilecek tek güçtür.

Eğer başarılı olunursa (R.F.+Çin+İran+Hindistan+ TÜRKİYE) hem Dünya rahat bir nefes alacak , hem de parçalanmaya yüz tutmuş irili ufaklı ülkeler eskiden olduğu gibi "Denge Stratejisi" ile bir süre daha bağımsızlığını idame ettirebilecektir diye değerlendiriyorum..

Ümitlerimizin tükenmediği, mücadele hırsımızın zirve yaptığı bir Türkiye’de huzur içinde yaşamamız dileklerimle hepinize saygılarımı sunuyorum..
E.P.KD.ALB. Fevzi MORAY

09 Şubat 2008 İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder